Canımm yanıyorr..

Yazan: admin 18 Aralık 2009 Cuma  
Kategori: Hikayeler

Canım yanıyor. Bilmiyorum bu daha farklı nasıl ifade edilir. 1969 doğumluyum. 1990 da 2 yıldır beraber yaşadığım sevgilimle evlendim. 1997 de bir kız çocuğu dünyaya getirdim. Bugün 30 Ekim 2005. 14 gün önce o sevgilinin eşyalarını ben topladım. Hiç elim titremedi, hiç ağlamadım. Çok garipti çok ama hep yanıyordu canım yanıyordu bunun farkındaydım tıpkı doğum yaparken olduğu gibi dişimi sıktım. Bu geçicek bu biticek sadece benim dayanmam gerekiyor hiç bağırmamıştım. Şimdi oturup bir sigara yaktığımda bir melodi duyduğumda hatırladığımın o an farkına vardığım bir sürü şey geliyor aklıma. Off neler yaşandı nerde hata yapıldı yada nasıl farkına varılmadı o hatanın. Bu yaşadığım ne? BU can yanması bu batma ne zaman geçicek? Ben ediyle büdü olmak istemiştim. Kocam hem arkadaşım,hem sevgilim,hem kardeşim,hem anam hem babamdı. Yedi sene boyunca bir sürü şeyi beraber yaptığımız adam baba olduktan sonra birden bire daha fazla çalışma dürtüsü duydu. Artık bir sürü geceyi kızımla evde yalnız geçiriyordum. Ve bunu hiç anlamıyordum çünkü ben daha fazlasını istememiştim. Benim yanımda o sorumluluğupaylaşacak sevgiliye ihtiyacım vardı çünkü normal değildim. Hamilelikle başlayıp doğumdan sonra yaklaşıkkendi yaşadıklarıma göre 9-10 ay süren bir anormallik vardı vücudunuzda dengeler değişiyordu. Bunun farkındaydım çünkü tv kumandasıyla zap yaparken tv de notrdam ın kamburunun çizgi filminin karesini 10 sn gördüğümde ağlamaya başlayınca soluğu bir doktorda aldım. Bana endişelenmememi bunun çok normal olduğunu kadınların sanırım 70 idi nin doğumdan sonra depresyona girdiklerini söyledi. BU iç rahatlatıcı bilgiyle muayenehanesinden çıktım demek ki çok sıradandı. Bir sürü insan bunu yaşıyordu ölmüyordu. Ama lanet olası o düşünme dürtüsünün bir aç-kapa düğmesi yok. Off sevgili çok çalıştı para kazandı. Ben çok gece ağlayıp yapma aramıza duvar örüyorsun dedim abartıyorsun oldu. Sonra eve bir bilgisayar alındı yıl kaçtı anımsamıyorum ama bu pc alındığında en pahalı işlemci sanırım PIII idi ve celeron işlemcinin 366 dan daha hızlısı yoktu şimdi o pc ile yazıyorum. Sonra sanırım benim şikayetlerim azaldı çünkü sevgili ne yaptığımla ilgilendi bir ara, ahh, ben ne mi yapıyordum internette o arada, en çok microsoft comic chatte yazıyordum. Konuşuyordum diyemiyorum çünkü ben konuşurken insanları görmek isterim. Orada tanıyıp asla gerçek hayatta tanışmadığım ve halen ıcq dan sohbetimizi devam ettirdiğimiz iki tane dostum var. İkiside evli ikiside erkek. Biri bizim yaşlarımızda bir oğlu var diğeri 64-56 lık bir çift iki tane oğulları var. Gülümsüyorum çünkü canım yanıyor çok fazla değil hep aynı insanlarla konuştum telefon numaramı adımı bana ulaşabilecekleri herhangi bilgiyi vermedim nette yaptığımız sohbeti yüz yüze de yapabilrdik SANIRIM TUTUCU BİR İNSANIM. Hala sanal seks nedir bilmem, insanlar bundan ne zevk alır hiç anlamam. Sonra bir akşam sevgili oturdu o pc nin başına. Bir hatunla yarım saattlik bir sohbetin sonunda karşılıklı telefon numaraları verildi ve hatun bunu aradı, konuşuldu ertesi gün için buluşma planları yapıldı. İçine düştüğüm hayreti ifade edecek kelime bulamıyorum. Bana göre o kadar mantıksız okadar anlamsızdı ki. Güldüm evet güldüm çünkü hem çok garip hem çok aptalca hemde komikti. Ertesi gün planladıkları saat yaklaştıkça sevgili gerilmeye başladı, o kadar belliydi ki. Onu tanıyordum, yüzünden geçen ifadelerin ne anlattığını biliyordum. Hiç bir şey söylemedim. Duş aldı giyindi, gidicekmisin diye sordum, bilmiyorum dedi. Güzel bir pazar günüydü, evede yemek yok hanımeline mantı yemeye gidelim dedim, tamam dedi üçümüz çıktık. Garson servis açtı ve sipariş almak için geldi. Sevgili sipariş vermedi. Yer ayaklarımın altında kaydı. Bu bir kamera şakası olmalıydı. Saatine baktı. Ağlamak ve gülmek aynı anda geçti içimden. Eğer gideceksen ve geç kalmak istemiyorsan şimdi çıkman gerek dedim. Haklısın dedi ve kalktı GİTTİ GİTTİ#8230; Orda ben ve kızım mantımızı yiyip kalktık. Yürüyerek eve dönerken içimden gelen gülme dürtüsünü çok zor bastırıyordum. Sanki poker oynuyorduk ve o blöf yapıyordu evin önüne geldiğimde araba otoparkta o da evde olacaktı. Eve geldik yoktu 15 dk sonra cebim çaldı sevgili buluşacağı hatunun tel nosunu pc nin yanndaki not defterine yazmış ve yanına almamış acaba ona verebilirmiymişim. Verdim ve telefonumu kapattım. Kızımı uyuttum beraber içeriz diye aldığım kavaklıdere-kımızı açtım ve içtim içtim ağladım ağladım ağladım gece 2-3 falan eve geldi, kavga ettim ağladım ve hep neden neden neden dedim. Ertesi sabah balkona kahvaltı sofrasını hazırlarken bir kez daha yer kaydı ayaklarımın altından. İki aydır sen yıkat, hayır sen yıkat diye konuştuğumuz leş gibi araba o dar vakitte yıkatılmış ve pırıl pırıldı. Konuşarak çözmeye çalıştım imkansızdı. Çok kırıldım ve sanırım asla tamir olmadı. Bu olay bir şekilde kapandı ama sevgili cep telefonunu babasına hediye etmek zorunda kaldı. Aramıyorum dedi aradığı ayrıntılı tel faturalarında ortaya çıktı. Bir gün evden aradı benimle konuşmak istedi ben ne kadar anlayışsız bir kadınmışım onlar sadece arkadaşmış bir kadınla bir erkeğin arkadaş olmasında ne varmış. Verdiğim yanıtları veya diyologları burda yazmıyorum çünkü bu yazı çok uzar. Ama şu kadarını söyleyeyim bunu ben yapmış olsaydım gece eve de dönmezdim ve büyük bir ihtimallede buluştuğum adamın yanında kalırdım. Çok kırıldım, çok üzüldüm, çok hazımsızlık çektim, çok kızdım. Dedim ki bana bunları yaşatma ben haketmedim. Eğer benden sıkıldıysan, bir şeyleri kaçırıyorum diye düşünüyorsan git bacaklarına yapışmıyorum, beni bırakma demiyorum ama bunları yaşatma sanırım hiç anlamadı. Hatta hayret bile ettiğini farkettim bu kadın neden ve nasıl kendine bu kadar güveniyor diye. 3 yıl geçti bunun üzerinden ve bir sürü şey yaşandı. Ama hiç iyiye gitmedi. Çok komik ama bu ara etrafımızda ayrılan çiftler çoğaldı. En sonunda arkadaşlarımızdan biri daha ayrılırken sevgili de olmuyor böyle birbirimizi daha fazla boğmayalım bir süre ayrı yaşayalım dedi. Olur dedim, yalnız bunu anlaman neden bu kadar uzun sürdü onu anlamadım, ben 3 sene önce sana bunu söylemiştim zaten. Çok kırıldım. Bana saygı duymuyorsun bana güvenmiyorsun dedi. Acaba o bana saygı duyuyormuydu. Ama sağ kolu kadar güveniyordu çünkü fikri ile zikri aynı olan bir insandım biliyordu ben elde var birdim sanırım. Çok anlamsız belki ama tüm bunlar yaşanırken her şeye cevap bulan sevgili oooo hatunun nerde yaşadığını nerde çalıştığını ve onunla benim haberimin olmadığını sandığı zamanlardada çok uzun telefon konuşmaları yaptığını bildiğimi anlayınca cümle kuramadı bir süre. Sonra dediki benim hayatımda kimse yok o kadınlada görüşmüyorum. DOĞRUYDU. Söylediği doğruydu 90 doğruydu. Ama bu hjiç bir şeyi değiştirmiyordu. Gittikten sonra görüştüğümüzdehaftada iki kez görüşüyoruz çünkü kızımız var bak bakalım beni özleyecemisin dedi ben de sende bak bakalım özleyecekmisin dedim. Canım yanıyor. Özleyeceğim evet özleyeceğim bunu biliyorum bilmediğim şey bunu ona söyleyecekmiyim. Yaşayacağım ve göreceğim

benim hayallerim vardı ama…

Yazan: admin 18 Aralık 2009 Cuma  
Kategori: Hikayeler

Benimde hayallerim vardı bir zamanlar, ümitlerim vardı herkesin olduğu gibi. Mutluluk düşleri saklamıştım kalbime. Büyüyünce hep güzel günlerin geleceğini hayal ederdim kendi hayatımın kahramanı olarak. Aşka, sevgiye, dostluğa, mutluluğa yürüyecektim kendi hesabıma küçücük adımlarla… Benimde hayallerim vardı herkesin olduğu gibi. Sevdalarım,sevinçlerim vardı. bir güvercin Sıcaklığı taşırdım çocuk yüreğimde hep. Dağlı çocuklarla pınarlara, esip geçen rüzgarlara güler geçerdim. En çok kuşları, çiçekleri, beyaz yeleli atları ve menekşe gözlü bir kızı severdim. Güller açardı ne zaman ellerimi uzatsam ellerine. Serin serin yeller eserdi saçlarında… Benimde hayallerim vardı sizin olduğu gibi. Kendime göre küçük bir yuva kuracaktım, Neşesiyle güleceğim, hüznüyle hüzünleneceğim ve beni en iyi anlayacak bir eşim olacaktı. Doğacak çocuklarımlarımla sorunsuz yaşayacaktım. Mutlu yaşayıp, hiç üzülmeyecektim hep gülecektim. Kin, nefret, intikam, yalan olmayacaktı benim hanemde. Strese girmeyecek, kırılmayacaktım, kırmayacaktım kimseyi… Bir dünyam olacaktı küçücük, herkesin içinde dost olduğu, dostça geçindiği. Mutlu küçücük bir dünya. Herkesin biribirini kardeşçe sevdiği… Hayat bir türküdür sanardım dağ eteklerinde söylenen, güneş atarken karşı yamaçlara ve gülerken pınarlara kırmızı benekli çiçekler. Hayat bir türküdür sanardım dağ rüzgarlarının çocuklara söylediği bir seher vakti. Benimde hayallerim vardı bir zamanlar, ümitlerim vardı sizin olduğu kadar. Hayallerdeki gibi sanardım yaşamı, oyunlardaki gibi. Hani bir pınar başında kurulan düşler yada çocukken oynanan oyunlar gibi. Nasıl ki, size rolünüz biçiliyorsa ve siz buna bütün yeteneğiniz, gücünüz ve azminizle sarılıp oyununuzu ve size verilen rolü başarıyla bitirmek istiyorsanız. Oysa hiçte öyle değil yaşamın acımasızlığının farkına varanlar için. Kimsenin bilmediği, kimsenin düşünmediği bir yarayla kanıyorum şimdi. Anladımki hiç bir acı, ihanetin acısı kadar acı vermiyor insana. Kırıldık artık en kötüsü. Siz kırıldınız ve kırılanda artık yerine konmuyor. İnsanın yüreğinde açılan yaralar kolay kapanmıyor. Asıl yaşamımdaki, rolüm benim için zor, ağır ve kahredici. Öyle bir ateş yakıyor ki içimi… Gül döküp yaralarıma susuyorum her gece… Sevince uzanan bütün yollar kapalı… Sevdasına yandığım dünyada, içinde suskun volkanlar taşıyan bir derviş gibi, boynu bükük gezerim gönül ülkemde… Şimdilik yaşadıkça yüreğime gizleyeceğim sevgimi, özlemimi ve isyanlarımı… Biliyorum içimde ki, hiç bir çığlığı duymuyorsunuz ve duyuramıyacağım size. Kanamalarımı, haykırışlarımı duyuramıyacağım… suçlu ben değilim… benim hala bir umudum var

Küçüğüm

Yazan: admin 17 Aralık 2009 Perşembe  
Kategori: Hikayeler

Aynı sokakta oturuyorduk. Her gün bir kızla geliyordu .Adı esrarengizdi, herkes onun hakkında farklı şeyler söylerdi.  Fakat kimse gerçeği bilmezdi. Kirli sakalları vardı. Yeşil gözlü esmerdi. Mahallenin kızları hayrandı ona. Bense nefret ederdim. Hiç kimseyle konuşmaz. Sadece gelir geçerdi.

Bir gün onunla yolda karşılaştık. Çok güzel bir yüzü vardı. Bana gülümsedi. şaşırdım. Ama yine de onu sevmiyordum. Fakat o çok farklıydı.Gece boyunca lambası yanardı. Uyumak yerine onun evini seyrederdim. Onu sevmediğim halde her şeyiyle ilgileniyordum. Yavaş, yavaş onu gözlemeye başladım. O an anladım ki, Ona karsı hissettiğim şey sevgiymiş. Artık O eve gelmeden uyuyamıyordum. Yanına gelen kızları kıskanırdım. Herkes onun kötü olduğunu söyleyince. Hep onu savunurdum. Onunla karşılaşmak için kapıda dururdum. 

Onu yine yolda gördüm. Bana göz kırptı. Yanımdan geçerken onu çağırdım. “Acelem var Küçüğüm” dedi. Bana aramızdaki yaş farkını hatırlatmıştı, eve gidip ağladım. Karar verdim Ona aşkımı ilan edecektim. Yolunu gözledim. Bir gün onu gelirken gördüm. Peşine düştüm o eve girdi. Biraz bekleyip kapıyı çaldım. Açtı “Ne var Küçüğüm” dedi. “Seni Seviyorum” dedim. Gülümsedi “Evet” dedi. “Ne evet” dedim. Konuşmadı. Koşarak dışarı çıktım. Bir ay boyunca evden çıkmadım.

Bir gün kızlarla konuşurken. Ambulans geldi onun evine girdi. Sedye ile onu dışarı çıkardılar. Önümüzden geçerken. ‘”Ben de seni Küçüğüm” dedi. Kıpkırmızı oldum herkes bana bakıyordu. Ağlayarak koşmaya başladım. Aksama kadar sokakta gezdim. Göz yaşlarım durmadan akıyordu. Sonra eve geldim. Annemler ondan bahsediyorlardı. Sevdiği bir kız varmış. Ailesi evlenmesine izin vermeyince kız evden kaçmış. Sokak serserileri onu öldürmüş. Eve getirdiği kızlar evi olmayan kızlarmış. Kimi sevdiyse ölmüş. Çok sevip acı çekmiş. İntihar edip hastaneyi aramış. Polisler evin duvarında “Küçüğüm”  yazısını bulmuşlar. “KÜÇÜĞÜM SEN DE ÖLME” yazıyormuş. “Ben de seni sevdim, sevdiklerim gibi sen de ölme diye ben öldüm KÜÇÜĞÜM

Sen Aşk Nedir Bilir Misin?

Yazan: admin 17 Aralık 2009 Perşembe  
Kategori: Hikayeler

Sevgiler vardır hani hiç bitmeyen, yaşandıkça arkası gelen. Mutluluğun ta kendisidir hani, hiç eksilmeyen. Bir narin çiçek gibidir her gün yeniden yeşeren. Bilir misin bir de hani ulaşılamayan sevgiler vardır, hiç sulanmadan, hiç güneş yüzü görmeden büyüyen çiçeklere benzerler. Dilin varmaz hani bu büyük aşkı içinden atıp haykırmaya, ellerin varmaz hani gidip onun elinden tutmaya. Sadece gözlerin vardır senin bu aşkını anlatan, bir yalan söylemeyen onlardır, yada derdini gizleyemeyen.

Elinden kurtulup uçan bir kuşa benzer aşk, bazense elinde çok tutup öldürdüğün bir kuşa. Ötüşü mutlu eder seni günün her saati, neşe sacar senin yaşamına. En yorgun oldugun bazı sabahlar bile uyandırır belki seni. Ama ne hoştur onunla uyanmak, ne hoştur ona yakın olmak. Belki de uçup kaçırmaktan korkuyorsun ona aşkını söyleyince, o güzelliği biraz daha seyredeyim istiyorsun onu uçurmadan. Ama bir sabah olur ki uyanamamışsındır onun sesiyle, pencereye çıkıp puslu gözlerle aramışsındır. Biraz sonra gelirdi nasılsa önemli değil. Beklemeler devam eder pencere önünde, ama hava artık kararmıştır .

Onu görmeden gelen bir gece  ne kadar da hüzünlüymüş meğer. Ertesi sabah yine bir hüzünle uyanırsın, yoksa seni terk mi etmişti, hem de onca aşkına rağmen. Şimdi ondan ne bir haber kalmıştır ne de bir başka iz,  kalakalmışsındır ondaki  o büyük aşkla. Halbuki tam onun gittiği gün tüm cedaretini toplayıp onu sevdiğini söylemeyecek, Ona olan aşkını yüzüne haykırmayacak mıydın? 

Günlerden bir gün o kuşa yine denk gelirsin. Ama her zamanki cıvıl cıvıl öten kuş değildir artık O. Ağlamak istersin hani ağlayamaz, dokunmak istersin hani dokunamazsın. Tüm ateşini atarsın içine, onca sevgini hapsetmeye çalışırsın bedenine. Ama  artık aşkını Ona anlatmanın da faydası yoktur, Ona delice yanmanın da.  Çünkü o kuş artık başkalarının elinde, başkalarının kafesindedir, ve bir daha da senin olmayacaktır. 

Alman gencin dram olan Aski mutlaka okuyun

Yazan: admin 16 Aralık 2009 Çarşamba  
Kategori: Hikayeler

Yer Almanya kücük bir sehirde dillere destan bir aski anlatacagim sizlere

Semra ile Michaelin dillere destan askini

Semra = dindar bir ailenin kizidir babasi Camii de cok taninmis bir sahistir Semranin büyük bir ailesi vardir hepsi de ayni sehirde yasamaktadir Semra cok güzel tesettürlü bir kizdir.

Michael = Atheist bir ailenin ogludur tek cocuktur Semrayla Lise den tanisir en yakin arkadasi dir Michael yari Türk oldugu icin esmer bir genctir yemyesil gözlü uzunboylu bir genc babasi annesini hamile oldugunu duyunca birakir babasini hic tanimamaktadir.

Michael’le Semra ayni Lise de ögrencilerdi hep beraber oturur herseyi beraber yaparlardi cok iyi anlasirlardi. Kiskanan cok olurdu Michaelin eski kiz arkadasi anlayamazdi onu “neden hep semrayla sin o kapali gerizekaliyla” söylenip dururdu Michael bu nedenle kiz arkadasindan ayrilir semrayla daha cok vakit gecirirdi. Semra Michaelin yari Türk oldugu icin ona türkce ögretirdi matamatik dersinde ikisinin de matamatigi süper oldugu icin cok fazla dikkat etmezlerdi. Michael yavas yavas cözmüstü Türkceyi evde de uyguluyordu Semranin ögrettiklerini, zaman böyle akip gidiyordu son üc seneleri kalmisti artik. Michael daha cok sey ögrenmek istiyordu Islami cok merak ediyordu Semra onu cemaate götürmüstü onun Islami ögrenmesine yardimciydi Okuldan kacamak yapip sohbetleri iyice ilerlemisti. 1 sene Michael Islami inceleyip birgün Islama gecmeyi ister ve bunu ilk olarak semraya söyler. Okulda Semra SIKI SIKI sarilir Michaele inanamaz cok sevinir. Cok ilerlemistir Arkadasliklari Semra ondan bir dakkika bile ayri durmaya dayanamaz geceleri özler her sabah onu görecegine sevinir.

Michael ortadan Kaybolur

Semra hergün gibi sevincle okula geldi ama birsey farkliydi onu hergün güleryüzle bekleyen Michael yoktu yeri bostu. Semra sok olmustu bir an icin kendine gelemedi kendi kendine düsünür belki cani istememistir birgün den ne olucak panik yapma diye. Günler gecer yine yOktur Michael onu aramaya karar verir kalbi dayanamaz allahim ne bu aci arkadasim birkac gün gelmedi diye canimdan can gidiyor sanki. Semra Michaeli arar ama ona birtürlü ulsamaz bütün haftasonu aglar artik anlamistir bu normal bir arkadasliktan ötedir onsuz bir an bile duramaz nefesi kesilir ne olur gel gel diye yalvarir geceye. Pazartesi günü cOk isteksiz gider Okula sinifa giridiginde onunla karsilasinca sok olur gülümsemedigini onu farketmedigini görünce yikilir gözleri dolar michaelin masasindan tutunur düsüp bayilacakmis gibi olur bir an Michael yüzüne ne oldu dercesine bakar ama birsey demez Semra buna dayanamayip aglaya aglaya kosar siniftan disariya nefes alamaz sanki dünyada hava kalmamis gibi hisseder kendini ne olmustu Michaele neden birsey aciklamamisti neden ona sirf bakip birsey dememisti neden onu görmesizlikten gelmisti anlamiyordu. Farketmemisti sesli sesli seni seviyorum dedigini bütün Okul toplanmisti hepsi de semraya bakiyorlardi ama Semra bakislari farketmiyordu feryadlar icinde agliyordu birden o sicakligi hissetmisti dönüp o güzel gözleriyle bakti, Michael semraya SIKI SIKI sarilmisti affet beni Bitanem senden uzak durmaya calistim ama olmadi eski kiz arkadasim anneme söylemis ailem beni horgördügü icin senden uzak durmam lazimdi ama basaramadim senin o güzel yüzüne bakmadan duramadim bir hafta öldüm öldüm dirildim sanki. Semra hic birsey demeyip SIKI SIKI sariliyordu Michaele.
Onlarin kocaman Aski

Semra ile Michael artik beraberlerdi her saniyelerini beraber gecirmeye calisiyorlardi Semra nin ailesi cOk sIKI oldugundan sirf Okul zamanlari bulusabiliyorlardi Michael onu herseyden herkezden sakINIyordu elini bile tutmaya kiyamiyordu aylar cok cabuk geciyordu Son sene gelip catmisti Michael kararliydi sinavdan sonra semrayi babasindan isteyecekti Semraya Yüzügü bile almisti haftasonlari calisip ona cOk güzel bir yüzük almisti Semraya hep kücük hediyeler alir masasinin üstüne koyardi. Michaelin annesiyle tamamen baglantiyi koparmisti. Onun dünyasi Semradan ibaretti. Sinava beraber hazirlaniyorlardi. Semra Michael’le cOk mutluydu. Sinavi basariyla tamamladilar ikili artik sira Semrayi istemeye gelmisti.

Zor Anlar

Semra babasiyla konusmustu bu gece istemeye gelmek istiyordu Michael. Babasina durumu izah etti ama Babasi bekledigi tepkiyi vermemisti Semra yikilmisiti yalvardi yakardi babasina ama dayaktan baska birsey gecmedi eline. Aksam kapiya gelen Michael abilerinin saldirisina ugramisti Michael onlara hic tepki vermedi isteseydi yikardi onlari cok sportif bir yapiya sahipti Islama gecmeden önce döverdi ama saygiyla karsiladi semradan ölüm ayirirdi bu iki üc yedigi tokat ona tatli geliyordu. hergün kapiya dayanip hergün dayak yiyordu ama yilmiyordu. bütün sehir duymustu olaylari herkez Semranin babasi hakkinda konusur olmustu kizi almanla geziyo bak yetistirdigi kiza bakire bile degildir artik yazik örtüsüne diyenleri duyuyordu. Duymamazliktan gelsede babasi nefretle bakan gözlere tahammülü yoktu Semrayi Amcasinin ogluna vermeye karar kildi. Semra babasinin istegini duyunca birkez daha yIkILDI Michaeli arayip kacir beni neolur dedi Michael cok düsündü korkusu yOktu ama Semrasina kiyamiyordu ailesi yaninda olmadan nasil mutlu olucakti birgün pisman olsa ne diyebilirdi semrasina onun tenine zarar gelmesine kiyamayan nasil aglamasina üzülmesine razi gelicekti. Babasiyla tatliya baglamak icin elinden geleni yapti Michael ama Semra nin babasi almana verecek kizim yok dedi.

Ayrilik

Semraya tehdit ettiler evlenecegini söylersen onu öldürürüz dediler Semra evlenmeyi kabul etti kendisini koca denizin icine cektigi gibi hissediyordu bitmisti artik mücadele edicek gücü yoktu. Gözlerinden yas bile akmiyordu artik hic konusmuyordu. Dügüne bir gün kala Michaelin haberi oldu Semranin babasinin yanina gitti baba diye seslendi semranin babasina ne olur yapma bizi ayirma allahin askina bunu yapma diye agliyordu Michael Semranin babasinin önüne diz cökmüstü gurur etmiyordu umurunda bile degildi sirf Semrayla mutlu olmakti Michaelin istegi yine babasi Almana verecek kizim yok diyip devam gitti YIKILMISTI Michael bagirarak BU GÜNÜ ASLA UNUTMAYIN diyerek kala kalmisti orda.

Evlilik ve üc sene sonrasi

Semra Amcasinin ogluyla evlenmisti hergün dayak yiyiyordu Kocasindan kocasi iciyor kumar oynuyordu Semra nin hamileligi düsük le sonlanmisti Kocasi iyice dövmüstü aldatiyor eve gelmiyordu. Semra nin ailesi birsey yapamiyordu namusu artik kocasinin elindeydi. Michael ise iyice Islama vermisti kendisini kafayi yememek icin.

5 sene sonra

Semra nin evliligi iyce rayindan cikmisti artik heryeri Morlar icindeydi Semra artik basini örtmüyor hicbirseye önem vermiyordu. Michael yeni gelen Hocanin kiziyla cikmaya baslamisti hemen onunla evlenmeye karar verdi mantik evliliydi bu ama yine de sevgisini ondan esirgemicekti. Michael ismini degistirmisti Muhammed olmustu artik ismi. Semra nin babasinin eline dügün davetiyesi geciti yeni hocanin kizi Zehra Nur ve Muhammedin dügünüydü karar vermisti gidicekti. Dügüne gelmisti Hoca damadini tanistirmak icin Semranin babasini yanlarina cagirdi Semranin babasi Michaeli önünde görünce sok olmustu süper konusuyordu Türkceyi sakal birakmis Nur gibi parliyordu yüzü.

10 sene sonrasi

Semra nin babasi cok aci cekiyordu dillere destan di Muhammedin Zehra ya karsi ilgisi ve evlilikleri herkez onlari konusuyordu. Ogullari olmustu Muhammed bir yasindan itibaren oglu Yusufu camiye götürüp getiriyordu birgün ayni safta yer almislardi Semranin babasi hüngür hüngür aglayarak elini Muhammedin dizine koydu keske oglum keske Semrami sana verseydim cahillik ettim kizimin hayatini karartim Muhammed elini sIKICA yumrukladi hicbirsey söylemedi bir kac saniye sonra ellini cüzdanina atti Muhammed ozamanlari Semra icin aldigi yüzügü Semranin babasinin avucuna koyup kapatti avcunu sessizce Namazini kilip ordan uzaklasti…………

benim aşk hikayem……okumaya değer…..

Yazan: admin 16 Aralık 2009 Çarşamba  
Kategori: Hikayeler

ben de paylaşmaya değer gördüğüm biten bir aşk hikayemi anlatmak istiyorum ardından da bittikten sonra başlayan ve evlilikle devam eden maceram gelecek.

liseyi bitirdikten sonra dershaneye gittim öss hazırlık için. o yıl ders çalışmakla sosyal ortamdan uzak geçti. dersaneye oturduğum ilin dışında bir yerde gittim. sınavdan sonra oturduğum yere geldim gelir gelmez de bi yakınımın düğününe yetiştim. düğünde yabancı gibiyim uzun zaman il dışında kalmışım. yoğun bir sınav maratonundan sonra ilk kez rahatım ve çıktığım yada ilgilendiğim biri olmadığı için kızlara göz gezdiriyorum derken bi tanesi hoşuma gitti ve kardeşime tanıyıp tanımadığını sordum oysa kız mahalledenmiş kardeşimin arkadaşıymış ama düğünde çıkartamadım. hemen kardeşime çıktığı biri olup olmadığını sordum. sordum sormasına da kardeşimin cevabı hem olumlı hem de olumsuz oldu. kız bugüne kadar hiç kimseyle çıkmamış. gelen bütün çıkma tekliflerini de red ediyormuş. ben buna rağmen kardeşimden teklif gönderdim. tabi beklediğim gibi kabul etmedi. o kabul etmeyince beni daha fazla etkiledi ve teklifimde ısrar etmeye başladım. düğünden sonra birkaçgün teklifte ısrara devam ettim kardeşim aracılığıyla ısrarımdan sıkılmış ve ısrar etmemem için kendisi konuşmak istemiş benimle ben de hemen kabul ettim kaçarmı böyle fırsat dedim kendi kendime. neyse biz buluştuk tanıştık konuşmaya gelen kız ama hep ben konuşuyorum çünkü kız çok utangaçtı ben de ona göre sıkmadan sohbet ettik bir süre beni rahatsız etme demesini beklerken hiç ummadığım bir konu açtı. benim konuşmamdan tarzımdan hoşlanmış ve teklifimi utana sıkıla kabul etti. çok şaşırdım ben daha ısrara devam edicemi düşünüyordum. neyse o zaman çıkmaya başladık benim ilk olmadı ama ben onun ilk çıktığı oldum. keşke olmasaydım diyorum şimdi. sebebini devamını okudukça anlayacaksınız. çıkmaya başladıktan kısa bir süre sonra başka bir ilde oturan yakınlarım tatile geldiler. evime yakın ortak akrabamda kalıyorlar. iki kızları var biri yaşıtım biri de birkaç yaş küçük benden. bunlar geldiği günden itibaren gündüz gece hep beraber takılmaya başladık çarşıya parka gezmeye heryere beraber gidiyoruz. birgün yeni çıkmaya başladığım kızdan bahsettim onlara. tanışmak istediler program ayarladım tanıştırdım. beğendiler tebrik ettiler. misafir akraba kızlarıyla günlerimizi geçirirken yaşıtım olan mahalleden birinden hoşlandığını aşık olduğunu söyledi biz tahmin etmeye başladık tahminler tutmuyor mahallede saymadık insan kalmadı kim acaba bir türlü söylemiyor. bu muhabbet birkaç gün devam etti ben meraktan çatlıyorum kardeşini sıkıştırıyorum o da soylemiyor. bir gün bana gizlice ablasının hoşlandığı çocuğu söyleyeceğim ama aramızda sır olarak kalcak dedi. olur dedim kimseye söylemem. direk söylemedi. sizin sokaktan dedi önce sokaktaki herkesi saydım hiçbiri değil şaşkına döndüm iyice sonra sizin evde oturuyor deyince iyice şok oldum yoksa benmiyim o dedim evet sensin deyince dondum kaldım birsüre konuşamadım cevap veremedim hayatımda hiç okadar şok olmamıştım bir süre sonra kendimi toparladıktan sonra mahalledeki çıktığım kızı sevdiğimi ondan ayrılamıyacağımı söyledim. bunları da hoşlandığını bildiğimden haberi olmadan dolaylı yollardan anlatmasını ve benden soğutmasını istedim. o gece dediğim gibi de yapmış ertesi gün bizim evden uzak başka bir krabasının evine gitti aslında mahalledeki kızı da sevmiyorum sadece çıkıyorum. ondan da böyle birşey beklemiyorum çünkü akrabam çok yakın olmasada. çok uzak da değil. ben ona kardeş gözüyle bakarken onun benden hoşlanması beni şok etti. üstelik bir de benden çocukluğundan beri hoşlanıyormuş. biz yine görüşmeye devam ediyoruz günler geçtikçe bana olan ilgisinin sebebini bildiğim için ben de etkilenmeye başladım etkilenmeye başladıkça kendime engel olmaya çalıştım ama boşa olmuyor o ilgi alaka bakışlar başımı döndürmeye başladı bu arada kardeşiyle bunları paylaşıyorum birgün artık iyice kendimi kaptırdığımı farkettim ve kardeşine fikrimin değiştiğini asla olmaz sözümü geri aldığımı enkısa zamanda durumu açıklayacağımı bildirdim. bir gün onunla başbaşa kaldık ben dolaylı yollardan konuya girmeye çalıştıkça o da utangaçlıktan heyecanlanmaya ve yüzü kızarmaya başladı benden hoşlanıdığını hissettiğimi ve benim de ondan hoşlandığımı çıkmak istediğimi söyledim çok utandı kızardı falan beklediği bir teklif olduğu için hemen kabul eti ve çıkmaya başladık çıkmaya başladık ama benim sevgili sayısı iki oldu tercih yapmam gerekecek doğal olarak yenisi kalacak ama nasıl olacak ilkini de brakamıyorum birkaç hafta iki sevgili bir arada idare ettim aynı ortamda ikisini de idare ettiğim zamanlar çok zorlanmıştım çünkü akraba sevgilim ilk sevgilimi brakamadığımı biliyor ve bir an önce brak diye baskılarını gün geçtikçe arttırıyor ben se çaresiz brakamıyorum kız bana bağlanmış ben bağlanmasamda onun duygularını düşündüğüm için bir türlü söyleyemedim taa ki tatillerinin son gününe kadar …. iline dönmeden bir gün önce baskılar iyice artınca yüzümü kızarttım ve yalan söyleyerek ayrılmak istediğimi söyledim söyler söylemez rkasına bakmadan yanımdan hızla uzaklaştı çok üzülmüştü ben de üzüldüm perişan bi haldeyim misafir sevgilim bitti diye seviniyor bir yandan. neyse ertesi gün yolcu ettik. kısa bir süre çıkmamıza rağmen yolcu etmek zor geldi evlerine ulaştıklarından sonra sürekli telle görüşmeye başladık. gider gitmez annesiyle durumu paylaşmış ve annesi olumlu karşılamış kısa bir süre sonra abisiyle paylaştı oda olumlu karşıladı son olarak ta baba o da olumlu karşıladı benim ailem de olumlu karşılayınca işin boyutu değişti ciddiye bindi ama akraba çevresinden itirazlar yükselmeye başladı ilk başta kulak asmadık bunlara yılmadan mucadele edicez dedik. ben o yaz puanım düşük olduğundan oss de tercih yapmamıştım. ek kontenjan zamanı geldi ve onun oturduğu yere ve bitişiğindeki en yakın ildeki yüksek okullara tercih yapıcamı soyledim 2 tercih yaptım oturduğu yere ve yakınındakli ile yakınındaki il çıktı çok sevindi buna gittim kaydımı yaptırdım okula başladım daha sık görüşürüz derken işler tersine dönmeye başladı ilişkimize karşı olanlarla ailelerin sorunları artmaya başlayınca o ailesini tercih etti ailemin üzülmesini istemiyorum böyle gitmicek ayrılalım teklifinde bulundu o oyle deyince ben de buyuk bir soğuk kanlılıkla kabul ettim ve ayrıldık okula onun için gitmiştim ve gider gitmez 1 ay içinde ayrıldık ben perişan oldum o günden sonra okuldan hayattan koptum bunalım takılmaya başladım okulu brakmaya karar verdim arkadaş çevrem engel oldu vazgeçmemi sağladılar oıl okula devam ettim ama doğal olarak birsürü zayıf 1 sınıfın sonlarına doğru onu unutmak için başka bir kızla çıkmayı denedim ve sıradan biriyle saçma bir şekilde çıkmaya başladım ama hala aklımda o birsüre çıktıktan sonra ünüversitedeki kızdan da ayrıldım onu daha fazla oyalamammak için. 1. sınıfın yazında oturduğum yerde staj falan yaptım biraz toparlandım derken 2. sınıf başladı. artık ciddi bir ilişki aramaya başladım her ne kadar akraba aşkımı unutamasamda kurban bayramı için ailemin yanına geldim tatile biryandan da oturduğum yerden ciddi ilişki arıyorum birgün kız kardeşimin telefonundan kız arkadaşlarının numaralarını aldım başladım bunlara çağrı atmaya. içlerinden biri çağrı attığım için beni tehdit etmiş hoşuma gitti ve daha fazla ilgilenmeye başladım o kişiyle mesajlaşmaya falan başladık sonra birgün bağırıp çağırmak için beni aradı bağırmasına fırsat vermeden ben bunu tatlıya bağladım ve samimiyet oluşmaya başladı kendimi de tanıttım. bağırmak tehdit etmek için aradığını sonra itiraf etti. bayramın son günü falanı bir gece sabaha kadar mesajlaştık biribirimizi daha hiç görmedik neyse mesajlaşırken ben bunun düşüncelerinden etkilendim ve çıkma teklif ettim hiç yüzünü bile görmeden o da beni görmeden benden etkilenmiş yazışmayla ama teklifimi kabul etmedi sebebi de beni görünce beni beğenmezsin diye ben yinde de herşeye rağmen kabul edicemi söyleyerek ikna ettim ertesi gün akşamı düğünde buluşmak için anlaştık salona benden önce gelmiş bi yakınıyla ve ben de salona girdim kardeşimin tarifine göre salonda aramaya başladım birsürü kız var ama hiç görmediğim halde onu tanıdım hissettim sonra telefonlaşarak dışarıda buluştuk fiziki olarak ta çok hoşlandım tabi o da ben den çok hoşlanmış. orda biraz konuştuktan sonra salona geçtik o yakınlarının yanına geçti. çıkmaya başladıktan birkaç gün sonra ciddi olduğumu ve ailesine bahsetmesini istediğimi söyledim. dediğimi yaptı. ciddiydim çünkü aradığımı bulmuştum birkez daha aşık olmuştum içimde hissetmiştim. yeni bir aşk başlayınca ben tatili biraz uzattım. o da lise son sınıftaydı. okul çıkışları görüşüyorduk çok güzel başlamıştı hızlı bir şekilde bağlandım ve sevmeye başladım. o zaman anladım ki akraba sevgilimi gerçekten sevmemişim sevdiğimi sanmışım. ozaman acım iyice hafifledi sadece izi kaldı.yeni ve hayatımın aşkıyla ek tatil günleri geçerken okula dönmem gerekti ve döndüm o zamandan sonra okulda sanki hayat benim için yeniden başlamıştı. okul bitmeden evlenme teklif ettim ve aramızda söz yaptık. okul bitince de askerlik dilkçemi verdim ve askere gitmeden önce nişanlandım askerden geldikten sonra da evlendik şimdi de birbuçuk yaşında bir oğlumla mutlu ve huzurlu bir yuvam var eşimi seviyorum o da beni seviyor ama herşeye rağmen geçmişte yaşananlar unutulmuyor o izler asla silinmez silmek istesende silemediğim iki iz var birincisi akraba aşkım ikincisi de aşk izi değil ama vicdan azabı diyelim akraba aşkımdan önce çıktığım ve bir süre de ikisiyle birlikte çıktığım mahallemizdeki kızın pişmanlığı ilk çıktığıydım bana bağlanmıştı ve ben ona ihanet ettim ve bir yalanla terk ettim erkekçe ayrılık sebebini söyleyemedim hala da onu gördüğüm zaman utancımdan kaçacak yer arıyorum ama o bana en büyük cezayı af dilediğimde affederken söylediği sözlerle verdi iyimser olumlu sözlerdi ama benim içimi çok acıttı.
iki çizikli bir kalple severek ve sevilerek hayat herşeye rağmen devam ediyor işte.

Buda bir aşk hikayesi….

Yazan: admin 15 Aralık 2009 Salı  
Kategori: Hikayeler

Siteye yeni üye oldum ve buradaki ortamı gayet sevdim onun içinde başımdan geçen bir siyah-beyaz aşk hikayesini anlatmak istiyorum

Yaş olarak 18 yaşına yeni gireceğim şu an ve lise 4′e gidiyorum.Derslerimde başarılıyım.Üniversiteyi büyük ihtimalle kazanırım tabi inşAllah..
Hemen başlayayım uzun bir yazı olacak ama değeceğine inanıyorum.

Geçen sene yani bu sene ama lise 3 ‘te 14 şubat günü arkadaşımla dolaştıktan sonra eve gitmek için minibüse binmiştim.Yağmur çok şiddetli yağıyordu.Ben bindikten birkaç sonrki durakta benim olduğum okuldan sandığım ancak adını bilmediğim birkaç kız bindi dolmuşa.Benden küçüklerdi zaten kalıpları da konuşmalarıda bunu gösteriyordu.

Dolmuşa binen birkaç kızdan en güzeli benim yanıma oturdu.Bende o sıra arkadaşımla mesajlaşıyorum ama arada kıza bakıyorum dediğim gibi baya güzeldi ama adını bilmiyordum. konuşmalarını biraz dinlemiştim arkadaşlarının doğumgününe gidiyorlardı.Hemen bizim evin yakınında indiler.Eve gittim ama aklım yanıma oturan kızda kalmıştı.
Pazartesi günü okulda dikkat ettim ve o kızı gerçekten görmüştüm okuldada sivil hayatta olduğu gibi çok güzeldi.Tabi güzellik insanlık olmayınca beş para etmiyor

Birkaç hafta sınav temposunda geçirirken 6 mart günü arkadaşımı okulda devreye sokarak kızın msn adresini istettirdim.

Kız msn adresini vermiş.Tamam dedim oldu bu iş yaşadın oğlum Eve gittiğimde hemen atlamadım akşam olduğunda ekledim.Kız kabul etti.Sevinmiştim

Utandığımdan ne konuşacağımı bilemedim en başta.Bir müddet geçtikten sonra selam,naber yazabildim.İyiyim sen nasılsın yazdı .Bende iyiyim teşekkürler dedim ve tıkanmıştım yeni tanıştığım biriyle nasıl konuşabilirdim ki.En son 9 ay önce biriyle çıktığımdan,birde aşk bana uzak geldiğinden kızlarla alakam olmamıştı..Ta ki bu kızla tanışana dek

Maça gidiyorum gelirim birazdan dedim gitmedim aslında ne diyeceğimi düşünüyordum.Birkaç kez kendine gel kendine gel dedikten sonra kıza birşeyler yazdım.Normalde pekde utangaç değilimdir.Okuldan,sınavlardan,müdürden,okul kadrosundan bahsettik gayet de güzeldi ilk günümüz.Mutlu olmuştum tabiki onunda mutlu olduğunu düşünüyordum..

Ertesi gün tekrardan konuşmaya başlayacaktık yine heyecanlıydım selam yazdım ama bilgisayarı başında kuzeni varmış.Kendisi şu an ağlıyor çok kötü dedi.Üzüldüm tabiki.Aslında o kadar üzülmedim sadece düşündüğümü bilmesi için biraz fazla abarttım
Ne oldu ki dedim kuzenine.Eski sevgilisini hala unutamadı dedi.Hadi ya dedim.Moralim bozuldu tabiki.İstersen ben konuşayım dedim çağır ben onun moralini düzeltirim belki dedim.Gerçi kendi moralim yerlerdeydi ama sonuçta kendimi düşünecek zamanım yoktu.Zor zahmet kendisi bilgisayarının başına geldi ve ben dediğim gibi ileride deli gibi seveceğim kızın moralini düzelttim.Ondan hoşlandığım halde onun eski sevgilisiyle yaşadıklarını dinledim.Ona akıl verdim.Bir nebze de olsa unutmasını sağladım.Bana o gün birçok kez teşekkür etti.Telefon numarasını o gün aldım.Yinede erken davranmayıp telefon numarasına atlamadım.Okul günü mesaj attım.
Eski sevgili olayı da şu:Eski sevgilisi bu kızı aldatınca(akılsız),buda ondan intikam almak için başka biriyle çıkmış ve bu kızda bunu kendine yakıştıramıyor.Ben bunu yapmasaydım çıkardık yine diyor.

Eski sevgilisinin burnundan getirmiş ayrıca.Çocuk bu kızın olduğu okula falan gelmiş,dersanesine gelmiş.Kız anca kabul etmiş bunun teklifini.Tabi bu olayları duyunca kızla çıkma umutlarım çok düşmüştü.Gerçi çıkma umudum yoktu o zamanlar sadece hoşlantı diye düşünüyordum.

Daha sonraki günlerde iyice arkadaş gibi olunca artık ona ondan hoşlandığımı söyleme zamanı geldi dedim ve tam söyleyecektim ki,utandım söyleyemedim.Ardından onu tanıyan arkadaşıma dedim ondan hoşlandığımı söyle dayanamayacağım..Bizim arkadaş söylemiş tabiki ben çevrimdışı göster durumundayım messenger da..

Ertesi gün sabah bana mesaj geldi.Mesaj şuydu: Duyduğum şeyler umarım doğru değildir,seni hep arkadaş olarak görmüştüm,daha ötesini beklediysen konuşmayalım.

Şaşırmıştım tabiki ayrıca üzülmüştüm.O an anlamıştım hiçbirşey olmayacağını.Ama aptallık bendedir ki üstüne gidip : Tabiki o an onu kaybetmemek için ” hayır tabiki ben seni arkadaş olarak görüyorum güven bana demiştim.”Nerden dediysem artık….Keşke demeseydim açılsaydım..

2 gün sonra aynı soruyu bana tekrar sorunca kıza açıldım.

Dedim ben seni çok seviyorum,daha önce kimse umrumda olmazdı ama sen hayatıma farklı bir bakış açısı getirdin.Bu ana kadar herşey normal bir aşk hikayesindekilerin aynısı gibi geliyor.Çoğu kişinin başından böyle şeyler geçmiştir….Doğrudur ama esas anormal olanlar şimdi geliyor

Kız tabiki ben yine seni arkadaş olarak görüyorum diyordu.
Aynı zamandada eski sevgilisini bana anlattığı için de özür diliyordu.Ben ise en başta beni zorlayacak ama sevdiğime inanınca çıkacağız umuduyla bakıyordum.Ama olmadı.Bunca zamandır olmadı,hiçbirşey yolunda gitmedi.

Sevdiğimi söylediğimden beri kısaca(uzun aslında) anlatırsam….

Birkaç gün uzatıp devamlı onu sevdiğimi söylüyordum.Okulda devamlı tenefüse ona bakmak için çıkıyordum.Okul dönüşlerinde sırf o yürüyor diye bende yürüyordum.Evim baya uzak olmasına rağmen…Servisle gidip geliyordum normalde…Kız okuldan birşey yemiyordu bende mecbur olarak kendimi zorunlu hissediyordum tenefüste biskrem alıp veriyordum.Gözüm gibi baktım denilebilir ki gözüme bile biskrem almamıştım

Bana arada trip atıyordu.Çok nazlı bir kızdı.Açıkçası attığı tribe bile seviniyordum o zamanlar.Attığın tribini yiyeyim canım benim havasındaydım

Bir takım olaylar zinciri olduktan sonra : sevdiğim kız kanımca benden daha tipsiz olan ama benden 1 sınıf büyük bir çocukla(bu arada kız lise 2) konuşmaya başlamış.Çocuk baya zengin yani barları falan var.Bir gün halısaha maçı çıkışımızda arkadaşım bana cumartesi günü buluşacaklarını söylüyor.Bende çok sinirleniyorum 2-3 gün mesaj atmıyorum.Aramız soğuyor.Zaten kız da ben ona mesaj atmadan mesaj atacak bir tip değil.Açıkçası kıl oluyorum hala bu duruma.Konuştuğu çocuğu az biraz servisten tanıyorum.Çocuk afedersiniz p.çin önde gideni.Artist artist konuşuyor falan.

Aramız soğuduktan sonra kızın okuldan ayrılma gibi bir durumu oluyor .Bende tabiki buna üzüldüğümden kıza moral vermek için konuşmaya başlıyorum.Yine eskisi gibi oluyoruz ama bana attığı mesajda lise sonlardaki çocukla çıkacak gibi olduğunu söylüyor.Yıkılıyorum tabiki.

Ben hala arsızlık yapıp konuşuyorum.Hatta o çocukla çıkarken şiir bile veriyorum.Hergün okul çıkışı birlikte yürümeleri beni sinir ediyordu bu arada.Kıza o çocukla çıkarken dönem ödevimde yardımcı oldurtturuyorum.Herşey iyi güzel tek kötü birşey var oda başka biriyle çıkması..Kıza sormuştum ben mi çıktığın çocuk mu?O hiç yanında olmayabilir ama ben hep yanındayım demiştim.Hayatımdan çıkma bunu kimseye söylemiyorum hayatımdan çıkma lütfen demişti.

Ardından arkadaşım bizim eve gelirken bu kıza rastlamış.Kız ben emreyi sevmiyorum demiş.Emrede o çıktığı zengin çocuk.Ayrılıcam onun için gidiyorum demiş.Arkadaşım da demiş benim arkadaşım senin için herşeyi verir.Gerekirse canını bile demiş.biliyorum demiş.Arkadaşım bunları gelip bana anlatıyor.Bende seviniyorum tabiki.Ama akşama sorduğumda ayrılmamış oluyorlardı.Moralim bozuluyordu tabiki..

Bir gün halısaha maçı çıkışında arkadaşlar beni kızın evinin önünden geçtikten sonra iyice moralimi bozup o başkasını seviyor bırak artık şu kızı yakışıklı adamsın başka biri mi yok vb. şeyler söyleyerek ağlattılar.

Saat 22.30 sıralarında ne biçim bir tesadüfse ordan geçen bu kızın en yakın arkadaşları beni ağlarken görüyor.Bana kız mesaj atıyor neden ağladın diye.Bende diyorum şu an moralim bozuk senin için ağladım.Anlat diye ne kadar yalvarsada anlatmıyorum.Ertesi gün anlatacağım için söz verdim.Bu arada sinirden ağlarken elimdeki telefonu yere fırlatmıştım telefon paramparça olmuştu zar zor mesaj atıyordum

Ertesi sabah kız günaydın diye mesaj atmıştı hiç görmediğim kadar ilgi görüyordum.Olayı anlattıktan sonra dedim ki ben bunu senin bana acıman için değil sadece anlat dediğin için anlatıyorum.Biliyorum dedi.

Daha sonra yapabileceğim birşey var mı dedi.Hayır dedim.Aslında bu durumdan faydalanıp daha ne duruyorsun ayrıl diyecekken en yakın arkadaşıma mesaj geliyor sevgilimden ayrıldım diye.Ne kadar seviniyorum bilemezsiniz.Zaten çıktığı çocuğuda sevmiyordum dediğim gibi..
O günde oturduğumuz kafede sevdiğim kız rastgeldi tabi benim yanımda arkadaşlarımda var kız bana elini uzattı bende uzattım selamlaştık.Arkadaşlarla yemek yedik kızın tam karşı masasına oturduk kenardan görebiliyordum.

yanımdaki arkadaşlar zorla kızın olduğu masaya oturtmak istedi,kendileri gittiler ben kendi masamızda yalnız kaldım,kız çağırınca mecbur kaldım gitmek için.Öncesinde hiç karşı karşıya oturmamıştık bu ilk oldu benim için ayrıca zor oldu tabiki hep bakıp duruyordum,bana bakmasını bekliyordum.Herneyse artık kalkma vakti gelmişti,2 arkadaşım bir de ben kızı evine bırakmaya gidiyorduk.Kız benimle yalnız kalmak istemiyordu sanırım bunu anlamıştım ben.

Eve değilde aslında halasına bırakıcaktık.O sırada sms süresi bittiğinden tam yanından ayrılırken hattımı verdim .Teşekkür etti sen napıcaksın dedi ben yenisini alırım dedim hemen gittim yeni hat aldım ertesi gün hattım açıldı çok güzel bi şekilde konuşuyoruz.Daha sonra benim en yakın arkadaşım benim sevdiğim kızın en yakın arkadaşını severken bir tatsız olay yaşandı ve arkadaşım eski sevgilisiyle çıktı.

Benim sevdiğim kızda ne alakaysa erkeklere güven olmaz gibisinden bir totem ortaya atınca çıkma umutlarım yavaştan tükenmeye başladı.Hele bir olay vardı ki herşeyi koparmıştı artık konuşmayız diyordum.Olay şu.Tenefüste kızla konuşurken bana neden soğuk davrandığını sordum.Yanındaki arkadaşıda emreyle(benle konuşurken çıktığı çocukla) konuştuğundan olmasın dedi.Doğru mu söylüyor dedim.Kız birşey söylemeden gitti.

Okul bitti bu gezmeye gidicekmiş minibüse bineceği yere kadar bıraktım.Minibüsüne bindirdim.Daha sonra mesajlaşırken arkadaşımın söylediği doğruydu dedi.İlk başta inanamadım tabiki.Ne söyledi ki dedim.İşte onu dedi.Tamam dedim.Ağlayacak konuma gelmiştim adeta.Neden dedim.Bilmiyorum özlemişim dedi.Daha öncesinde ise bana konuşurken sadece gönül eğlendirmek için çıktığını söylemişti.Dedim demekki gerçekten seviyor mesaj atmayayım bari mutlu olsun.Zamanında bir dönem ödevi yaptırmıştım.Onu öğretmene vermeye kıyamadım her zaman cüzdanımda taşırdım ve tabiki kızın adını yazdığım kağıdı.Çocukça bir aşk gibi gözükebilir ama o zamanlar canımdan bile çok seviyordum bu kızı.Bir gün milli eğitim bakanlığının yaptığı hatta çok iyi hatırlıyorum 30 nisanda yaptığı sınav çıkışında bana verdiği dönem ödevini yırtarken bir baktım yanıma geldi.Bana neden 2 gündür selam vermiyorsun dedi.Nedeni belli değil mi sevgilin buraya gelmeme kızmaz mı dedim.Hiç ardına bakmadan gitti.Akşam ben bunu msn den falan silmiştim o gün tabir-i caizse felç olmuştum.Kız akşama sinirlice bir mesaj atıyor ve sonuna bye bye anlamına gelen bb yi koyuyordu.Benimde sinirden tek yazdığım şey 2 harfli oluyordu.-Bb.Biliyordum ki kız o gün akrabalarının yanına eskişehire gidecekti.Hem o aralar 1 mayıs tatilide dahil 4-5 gün tatil vardı.
Ben tabi kızdan umudu kesmiş halde gece telefonlarımı kapatıyorum falan.pazar sabahı telefonumu bir açtım baktım ki 2 cevapsız arama ve bir mesaj.En başta cevapsız aramalara baktım.Kız aramış.Allah allah dedim şaşırdım.Birde mesaja bakayım dedim.Kız mesaj atmış şaşırdım tabiki.

Mesajda şu yazıyordu.Aklımdan çıkmıyosun rüyalarıma giriyosun bu muydu bana verdiğin değer yazık yazık tutamadım kendimi yemin etmiştim mesaj atmamak için ama olmadı.En son kendine iyi bak bile diyemedim kendine iyi bak.Dedim bu sefer etkili girmelisin ve ben seni hala deli gibi seviyorum aptal yazmalısın.Nitekim yazdım da.Kız beklemiyordum dedi.Sonra konuşmaya başladık.Ben seni özledim dedim.O aralar murat boz-özledim şarkısı meşhurdu=).Bende dedi.Herşey yine güzel gidiyordu.Sevgilisinden birkez daha ayırmıştım ve bu sefer onunda beni sevdiğini düşünüyordum.Ama onun duyguları yine arkadaşlıktan öteye gidememişti.Ben ise bu durumda iki eli kolu bağlı bir insandan öteye gidemiyordum.Arkadaşız arkadaşız diyordu yine bana eski sevgilisini anlatıyordu.Bende bir gün canıma tak ettiğinden yeter artık anlatma dedim.Derken karne zamanı yaklaştı.Sayesinde hasta oldum.Psikolojik destek gördüm.Arkadaşlarım bunları duyunca sevdiğim kıza baya yüklenmişler.Kız banane hasta olduysa gibi şeyler söyleyince tabiki bende sinirlenirim ki sinirlendim.

Kız bana mesaj attı işte senin arkadaşlarının bana bunları söylemekte ne hakkı var diye.Evet hakları vardı çünkü onlar benim arkadaşımdı.Seni düşünüp her 2 günde bir içmeye gidiyordum .Arkadaşlarım benim iyiliğimi düşünüyordu.Sende benim iyiliğimi düşünsen bunları yapmazdın. Ya mesaj atmazdın yada çıkardın.Resmen benimle oynuyorsun..

Sevdiğim kızın 14 ağustos günü doğumgünüydü.Bu bakımdan 20 hazirandan o güne kadar hep geceleri doğumgünü mesajı hazırlamakla ve düzenlemekle geçmişti günlerim.

Tam 13 ağustos gecesini 14 ağustosa bağlayan saatlerde otobüsteydim ve arkadaşlarımla Didim’e tatile gidiyordum.Saat tam 00.00 oldu ve ben mesaj attım kıza.Mesajım şöyleydi.20 hazirandan bu yana bu günü bekledim hep seni düşündüm.Hep seni anımsadım.Seninde beni az da olsa düşündüğünü biliyorum.Biliyorsun bugun önemli bir gün hem seni ilk defa göreli 6 ay oluyor hemde senin doğumgünün.Önemi olsun diye bu saate kadar bekledim,herkesten farklı olmak için bu saatte mesaj attm.Biliyorsun seni hala seviyorum.Doğumgünün kutlu olsun. diye.Mesajı okuyan arkadaşlarımın gözleri dolmuştu ama bu mesajın karşılığında kızdan aldığım yanıt teşekkür ederim sağoldu.Daha sonra muhabbeti açmak istedim nerdesin neler yapıyosun dedim.didimdeyim dedi.Beynimden vurulmuşa döndüm.O an benim gittiğim yer didim di zaten.Bu kadar tesadüf olamazdı kesinlikle bu bir tesadüf değildi artık.

Bende hemen kızın arkadaşına mesaj attım.Dedim böyle böyle bende didime gidiyorum doğumgünü partisi hazırlayalım.Kız ilk başta tamam dedi daha sonra cevap gelmedi bir arkadaşınada aynı şeyi söyledim oda hayır dedi.Kısacası didimde buluşma işi yattı.Dedim bak ben didimdeyim buluşalım doğumgününü kutlayayım.Geleyim yanına.Hayır olmaz dedi.

İstanbula geri döndüm… Bunun en yakın arkadaşıyla konuşurken bundan hoşlanan biri varmış çıkıyorlar zannedip çok sinirlendim.Mesaj attım bana neden söylemedin diye.Ne diyosun sen be yazmış.Son mesaj hakkım varmış benimde birkaç gün cevap atamadım sonra sen ne olduğunu bilirsin dedim.Bilmiyorum dedi.Anlattım bende arkadaşıyla aramda geçen konuşmayı.Daha sonra yine ısındık.
Gece 4 te falan arayıp konuştuğum oldu.Ama gene arkadaşlıktan öteye geçemedik.Bana bir ara hiç kabahatim olmadığı halde konuşmayalım dedi.şöyle ki:Kendisi msn den yazdıklarıma geç cevap veriyordu,benimde canım sıkılıyordu bu olaya.Dedim neden cevap vermiyorsun.Mesaj atıyorum uzun dedi.Bende sırf iyi niyetimden eğer telefondan senin için rahat olucaksa öyle atabilirsin çıkayım msnden ben dedim.Sonra tafra yaptım zannetmiş.Yok ben tafra yapıyormuşum da falan da filanda.Küstük okullar açılmadan.

Okullar açıldıktan sonra ben buna sinirlenip sen ne biçim insansın be senin yüzünden kimseye aşık olamıyorum dedim.Sonra aramız yine düzeldi.Aynı akşam birinden hoşlandığını söyledi.O günden bu yana onun hep sevdiği çocuk hakkında konuşuyoruz.Bende ezilmeyeyim diye başka birine aşık olmuşum gibi yapıyorum ama içten içe eriyorum kızı görünce.Kızı hala seviyorum ne yapacağımı bilmiyorm.Şu an yine konuşuyoruz okuldan yine ayrılma muhabbeti var bugun okula sırf onu okuldan giderken görmeyeyim ağlamayayım diye gitmedim.. kızın benim üzgün olduğumu anladığını biliyorum.Bana birşeyin mi var diyip duruyor.Ben bu kızı ne olursa olsun seviyorum.Allah kahretsin..

Okuyana teşekkürlerYorum eksik etmezseniz sevinirim

Seni seviyorum demeyi çok isterdim

Yazan: admin 15 Aralık 2009 Salı  
Kategori: Hikayeler

Bu gun oradan gecerken fark ettim c—– baktigimda kimsecikler yoktu, ev bombostu… sanki o bosaltilan ev benim yuregimdi nasil oldugunu anlamadan yuregimin en derinliklerinde kocaman bir bosluk hissettim etrafima baktigimda seni orda gormek en buyuk dilegimdi. Ama senin yerinde karsimda gercegin ta kendisi duruyordu… bombos bir ev…. Aslinda o bos ev benim yuregimdi ve oda ev gibi kendi rutubetiyle yaslanmaya birakilmisti kendi goz yaslarini kendi dokecekti kendi kurutacak belki de kurutamayip icine atacak ve tum anilarin canli kalmasini saglayacakti.
Neden bu kadar aci vermisti senin buradan gidisin. Neden bu kadar yikmisti beni? Bunlari bilmek istiyordum seni hic bilmedigim tanimadigim halde. senin o evde var olusun bile yeterliydi benim icin seni hic gormesem bile… kim oldugunu bilmesem de yuregim taniyordu seni biliyordu. Senin varligindan da o haberdar etmisti beni. Gittigini bilmek ona bunu soylemek bu zor gorevi ustlenmek benim isim miydi?
Cok uzulecek nasil soylesem acaba seni bir daha bulamayacagimizi bir daha hissedemeyecegimizi… yolda giden insanlar var arkalarindan bakiyorum ama hic biri sen gibi hissettirmiyor bana kendimi bir yolunu bul tekrar cik karsima. Tekrar hissetmemi sagla en azindan gokyuzune baktigimda hala senin bizim oldugunu bilmemi… bunu bana cok gormezsin dimi. Bunu sana bir kendim icin birde sana ihtiyaci olan yuregim icin yaziyorum…
Haberi verdim galiba yikima ugradi henuz icimdeki patlamanin nasil oldugunu kestiremiyorum cok hizli hareket ediyor bir midemi bir cigerlerimi calistiriyor ama galiba asil amaci kendi basinciyla kendini parcalamak, icinin boslugunu gostermek…. Bir yurek nasil oluyor da bole bedenden ayri yasayabiliyor nasil kendine bagli hicbir organi tanimdan saymadan bilmedigi hic gormedigi bir askin pesine dusebiliyor?
Gunler gecti hala agliyor sanki hic susmayacakmis gibi geliyor anlamiyorum niye bu kadar buyutuyor? sen hala varsin ama artik bize ait degilsin. Anlasin artik beni de ne kadar acittigini nasil icim parcaladigini….
Sen gittin gideli her oksurusumde onun Basksi yuzunden agzimdan kan cikiyor, tuvalete gidiyorum isim bittiginde bir de bakiyorum ki gene kan. Hep agliyor hep disari akitiyor kendini sanki icimden kacip gitmek istiyor. Ama bilmedigi bir sey var az kaldi birkac gun sonra ozgur kalacak o cok sevdigi yildizlara kavusacak…..
Evet bunlar artik benim sana yazdigim son sozler belki de terk ediyorum dunyayi o bos evi ve bu icimde kan aglayan bos yuregi… sahip cik ona. Gokyuzunde bul onu kendisini rahat hissetmesini sagla senin varligini bilmek ona yeter. Yeter ki o senin var oldugunu onu gordugunu hissetsin bilsin… cok istedi seni bulmayi hep beni birakip gitmek istedi ama senden sonra birde onun gidisini kaldiramazdim birakmadim gitsin. Ama o gene benden ustun cikti yapacagini yapti. Terk ediyorum onu da seni de dunyamizi da…..
Seni seviyorum diyebilmeyi cok isterdim…

Yüreğimi söktüm

Yazan: admin 15 Aralık 2009 Salı  
Kategori: Hikayeler

bu gün sana bir sır vereceğim dost tan bir haber alacaksın ve belkide anlayacaksın.
yok kimseye sitemim yada kırgınlığım çünki bu benim insanlığım ve benim yanlızlığım.
ellerimle söktüm kalbimi yine bu gece tuttum avuçlarımda nasılki bir küreye bakar gibi baktım bende içine istemedende olsa düşüncesizce.çok fazla şey yok aslında sadece büyük bir kısmı taşlaşmış dünüşü olmaksızın geriye ve var olan tek yerinde sımsıcak bir dost un sevgisi varmış sanki yetermiş gibi kalan ömrünce.
Sana söylüyorum bunları çünki seni görüyorum içinde ister dinle istersen hikaye de ama değer verdiğince ve sevdiğince var olacağını da kendi kendine söyle.Ben çok şey istemiyordum aslında senden ne inancını zorla nede umudunu körelt eğer benim içinse.Biliyormusun değmem aslında hiçbirine ne alışmışım böyle bir ilgiye nede sevgiye.Ben kendimi bile sevmezken barışık değilken vicdanımla ölesiye sen nasıl sevebilirsin ki söyle.
Diyorsun ya güzel bir dost arkadaş diye sana evet öyle elbette ama alışkın değilim ki ben bu sevgiye ne görmeye hasret gözlerimle nede taş yüreğimle acıtırsın diye korkar içim ve titrer benliğimde.Ne olur can eğer anlarsan beni acıtma sakın yüreğimi dayanmaz çünki titrer bir üzüm salkımı gibi vede hayat için çarpıyorsa bile durur vuruşları belki ve belki atmaz birdaha göğsümde hissedemem yüreğimi kapanır gözlerim ve başlar benim sualim yaşamadığım tatmadığım acı dolu yaşamın bıraktığı izleri sorgular melekler aslında korkmuyorum ama nasıl karşılık görmedin neden hislerini ve duygularını ezdirdin derler se verecek cevap bulamam suçlayamam kimseyi cennet vaad edilmiş bile olsam.
Şimdi anlıyorsan eğer beni sadece bir mesaj yaz ve gönder yüreğimi geri vede sevgimi.Eğer inanıyorsan göndereceğin kutuya koy senin kilerini

Hayata tersten başlasaydık

Yazan: admin 14 Aralık 2009 Pazartesi  
Kategori: Hikayeler

Yaşamin en tatsiz tarafi sona eris seklidir.
Süphesiz ki yasami tersten yasamak daha güzel hatta
mükemmel olurdu.

Nasil mi ?
Cami’de uyaniyorsunuz. Bir tahta sandik içersinde
herkes karsinizda saf durmus iyiliginize dua ediyor
ve tüm haklar helal edilmis vaziyette.Tabuttan
dogruluyorsunuz yasli olgun ve agirbasli
olarak.Herkes etrafinizda büyük bir itibar
iltifatlar çocuklar torunlar hepsi hazir.
Arabaniza kurulup evinize gidiyorsunuz.Dogar dogmaz devlet
size maas bagliyor aylik veya üç ayda bir maasinizi
aliyorsunuz. Ne güzel hazir maas hazir ev…
Altmisli yaslara kadar hersey garanti huzur içinde
yasiyorsunuz. Sagliginiz gittikçe düzeliyor kaslar
güçleniyor kuvvetleniyorsunuz. Bir gün çalismak
istiyorsunuz ve ise ilk basladiginiz gün size
hosgeldin hediyesi olarak bir plaket ve altin
kol saati veriyor patronunuz.. ve Genel Müdürlük veya
bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan
olarak ise basliyorsunuz. Herkes karsinizda elpençe
divan…
Vücudunuzda da bazi hosa giden hareketler de
basliyor. Gittikçe zayifliyor forma giriyorsunuz.
Diger hormonal aktiviteler artiyor
fevkalade….
Aman ne güzel günler basliyor…
Derken birgün patron size artik Üniversiteye gitsen
daha iyi olur diyor. Bu arada Babaniz ortaya
çikmis
“fazla çalistin” diyor “artik eve dön isi birak
okumaya basla harçiligin benden olsun…” Keyfe
bakar misiniz ?
Okudugunuz dersler gittikçe kolaylasiyor. Ekmekelden
su gölden bir dönem basliyor. Partiler Diskotekler
Kizlarin sayisi artiyor. Derken Anne ve Babaniz sizi
götürüp getirmeye basliyor araba kullanma derdi de
yok artik…
Günün birinde sizi okuldan da aliyorlar “evde otur
keyfine bak oyuncaklarinla oyna”
diyorlar…
Mamaniz agziniza veriliyor zaman zaman altinizi bile
temizliyorlar hatta bu durum aliskanlik
yaratiyor ve hiç tuvalet kullanmamaya
basliyorsunuz. Derken Anneniz bir gün size süt verme
kararini aliyor ve baska bir keyifli dönem basliyor.
Mama artik her yerde her an ve en taze seklinde
hazir. Bir gün karanlik ilik ve sicak bir ortama
giriyorsunuz. Beslenmek için agzinizi açmaya dahi
gerek yok bir kordondan besleniyor
sicacik
yumusacik gürültü ve patirtisiz bir ortamda
yasiyorsunuz.
Kuculuyor kuculuyor ufacik bir hücre halini
aliyorsunuz.
Ve günün birinde müthis keyifli bir orgazm ile
hayatiniz bitiyor….

Sonraki sayfa »