KİRLİ KOKAN ÇORAPLAR
İki samimi Bayburt lu arkadaş bir gün hayırlı bir iş için davet edilmişler.Arkalardan birinin ayağı aşırı derecede kokuyormuş.Arkadaşı ayağı kokan arkadaşını uyarmış:
- Davete gidürüg çoraplarını hemen deyüştür,demiş.Ayakları kokan hemen gitmiş,çoraplarını değiştirmiş.Davet yerine gelmişler,iki dakika geçmeden etrafındakiler mendilleri burunlarına götürmeye başlamışlar.
- Hani deyüştürmüştün,demiş
- Vallaha deyüştürmüştüm.İnanmazsın diye kirlileri cebime koydum,işte gör.
Benzin Pompası
İki uzaylı dünyaya inerler, indikleri yer ıssız bir yerdir, yalnızca bir benzinlik vardır. Benzinliğe giderler ve benzin pompasını dünyalı sanıp konuşmak isterler. Uzaylılardan biri seslenir;
-Selam dünyalı, tabi ses yok. Uzaylı kızar ve tekrar seslenir.
-Dünyalı sana sölüyorum . Ses yok. Diğer uzaylı arkadaşına “abi gidelim” der. Ama uzaylı iyice sinir olur
-Dünyalı bana cevap ver der. Gene sonuç aynı uzaylı çıldırır. Diğeride kolundan tutar “abi gidelim, uğraşma şunla” der. Çıldıran uzaylı lazer tabancasını çeker ve benzin pompasına doğrultur. Diğeri hala ısrar eder “abi lütfen yapma gidelim” der. Sinirli uzaylı sorar;
-Sana son şans dünyalı cevap ver. Ama gene ses yok. Uzaylı al sana der ve ateş eder. Büyük bir patlama ve havaya uçan uzaylılar boş bir yere düşerler. Gidelim uzaylı diğerine,
-Abi ben sana dedim gidelim diye dinlemedin beni der. Diğeri tamam lan dedin ama nerden bildin lan nerden bildin
- “Abi şeyini belinde doladıktan sonra kullağına sokan varlıktan korkacaksın” der.
BİLETİMİ YIRTIYOR
BİLETİMİ YIRTIYOR
Sinemaya girmek istiyodu.Gişeden biletini aldı.Birkaç dakika sonra gelip bir tane daha aldı. Sonra bir bilet daha bir daha… Gişedeki görevli dayanamadı
- Karaborsa yapıyorsun galiba.Bu kaçıncı bilet alışın ?
Deli ;
- ıçeride bir deli var, dedi.Tam kapıdan girince biletimi yırtıyor. Bende gelip yenisini almak zorunda kalıyorum..
HEPSİ ERİYOR
HEPSİ ERİYOR
Deli , kahveye girdiğinde soluk soluğaydı.Boş bir masaya oturup ocağa seslendi;
- Bana bir çay !
çay geldi , şekerleri atıp karıştırdı.Garsonadan yine şeker istedi.Onları da atıp karıştırdı,yeniden istedi.Garson;
- Sekiz şeker koydun çaya ,dedi şaşkın şaşkın,
- Koydum ama , işte görüyürsun, hepsi eriyor!
BİR KEDİ DAHA
BİR KEDİ DAHA
Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar.Bekçi,onların ayak seslerini işitmişti.Sordu:
- Kim o?
ıçlerinden biri kedi gibi miyavladı. Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ıkinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha
ÖNCE KAÇANLARI
ÖNCE KAÇANLARI
Akil hastanesinden iki deliyi salivereceklermis. Doktorlar kendi aralarinda “Sunlara son bir test yapalim da gorelim akillari baslarina gelmis mi.”demisler. Bunun uzerine iki deliyi bir masa basina cagirmislar. Masanin uzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canli hamambocegi dokmusler ve “Buyrun beyler, yiyiniz.” demisler. Delirlerden bir tanesi hemen zeytinlere saldirmis, otekisi araya girmis, “Once kacanlari yiyelim, oburleri nasil olsa duruyor
MATEMATİK
MATEMATİK
Emekli öğretmen yolda giderken, yanına son model bir araba durmuş. İçinden çıkan bir genç:
- Hocam sizi gideceğiniz yere kadar götüüreyim.
Öğretmen genci tanımamış. Genç:
‘Benim hocam Hacıbekir, tanımadın mı? Kayseri Lisesinden’
Öğretmen biraz hafızasını yoklayınca genci tanımış.
- Lan oğlum Hacıbekir seni tanıdım ama, bu ne zenginlik, sen fakir bir öğrenciydin.
Hacıbekir anlatır:
-Öyleydim hocam ama, okuldan sonra ticarrete başladım. Kısa zamanda biraz para kazandık.
Bunu duyan öğretmen iyice şaşırır:
- Lan oğlum ticaret hesap işidir. Ben seni matematikten sınıfta bırakmamışmıydım. Sen sanıl ticaret yapıyorsun?
- Valla hocam matematik falan bilmem. (11)’e alıp (4)’e satıyorum. Aradaki %3′le de geçinip gidiyoruz.
MERCİMEK ÇORBASI
MERCİMEK ÇORBASI
Koyden kayseriye gelen koylu sabah kahvaltisi icin bir lokantaya gider.Sabahin erken saatleri oldugu icin oldukca kalabalik olan lokantada yer bulamayan koylu kasiyerin yanin daki kucuk masaya oturur garson gelir mercimek corbasi soy ler fakat bizim koylunun corba gelene kadar koylu bir sepet ekmegi yer corba gelir onuda yer giderken kasada oturan haci ya borcunu sordugunda ekmegin parasini verde corba bizden olsun der.
YERDE PARA BULDUM
YERDE PARA BULDUM
Bir gün kayseri’lilerle lazlar savaş yapıyorlarmış.Kayserililerin aklına bir fikir gelmiş.Demişlerki;
bu lazların hemen hemen yarısı Temel, diğer yarısıda Dursun’dur .Ve daha sonra savaşın ortasında bağırmaya başlamışlar:
-temel! temel!!!
Lazlardaki temeller kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar.
Daha sonra kayserililer :
-Dursun! dursun!!!!
Diye bağırmışlar. Dursunlarda kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar.Lazlardan çok az kişi kalmış ve onlarında aklına bir fikir gelmiş.Ve:
-Yerde para buldum bu kimin?
diye bağırmışlar. Bütün Kayserililer kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar.
FADİME’DEN E-POSTA…
Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika’nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun’la karısı, Florida’da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler.
Eşi, Dursun’dan önce gider Florida’ya ve ertesi gün için Dursun’a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel’e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel’in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel’e yardım için koşuşturmaya başlar.
Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir:
“Sevgili Kocacığım,
Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak… Seni dört gözle bekliyorum…” (Karın)