Moğollar Biyografisi
06 Haziran 2011 Yazan SuN
Kategori Biyografi Tarih
60′lı yılların sonlarında birdebire istila ettiler kulaklarımızı.Uzun saçları , sert müzikleri ve aykırı tavırlarıyla gençliğin gözdesi oldular.
Yıl 1968 ; başka başka gruplarla çalışıp ürettikleri müziklerden memnun olmayan 5 genç müzisyen bir araya gelip Moğollar adlı grubu kurdular. Müzikleride , kıyafetleride , seçtikleri isimde çok farklıdır. Moğollar haşin bir isimdir. İstilacı bir ulusu akla getirir. Ama o dönemde , dünyada hem müzisyenin hem de dinleyecinin karakterini bu tür sert isimler ifade edebilmektedir. İlk Moğollar’ı solist Aziz Azmet Şöyle yorumluyor : “İlk Moğollar , Beatles ve Rolling Stones arası bir yerdeydi. Zaman zaman epeyce sert , biraz yırta yırta icra söz konusuydu. İçerikte yine Beatles ‘la Rolling Stones arası bir saha. Genellikle aşırı gibi gözüksede sevgi ve duygusal bazı faktörler. Ama icra sırasında bunun dışarı yansıması biraz sert.”
1965 ‘te başlayan Hürriyet Gazetesinin Altın Mikrofon Şarkı Yarışması, o sıralarda dışarıdan gelen bir takım akımları bir şekilde Türkiye’de daha etkili kılmaya çalışıyordu. Bu yarışmalar sayesinde Türkiye’de ki müzik toplumuna bir çok yetenekli gençler kazandırılmıştır. Moğollar’da ilk kez ılgaz adlı parçayla katılmıştı. O sene Moğollar tartışmalı bir şekilde 3. oldular. Niye tartışmalı olduğunu baterist Engin Yörükoğlu şöyle anlatıyor:”O zamanlar seçimi halk yapardı.Konserlere gelen dinleyiciler çıkarken beğendikleri 3 grubu yazıp kutulara atardı. Bizim 2. olduğumuz aşağı yukarı kesinleşmişti. Yarışmanın sonlarına doğru birkaç kişi bizden imzalı resim istedi. Hürriyetin düzenlediği bu yarışmada yarışma sonuçlanmadan resim dağıtmak yasaktı. Bizde ‘hayır size resim veremeyiz’ diyemeyeceğimiz için vermiş bulunduk. Daha sonra bizde disiplin puanı olarak bir miktar puan kestiler va biz üçüncü olduk.”
Moğollar sahne kültüründe de bir ilk oldular. Fitaş Sinemasındaki konserlerinde sis , renkli ışıklar, gibi çeşitli görsel ve işitsel gösteriler yapmaya başladılar. Siren sesi , sis , Polis otolarındaki dönen ışıklar,barut ilk defa Moğollar tarafından kullanıldı. Bu kadar hızlı , dinamik konserlere dayanmakta biraz zor oluyordu. Bir konserin son kesimindesolist Aziz Azmet’in yüksek tempoya dayanamayıp bayılması olay olmuştu. Bu olayı , olayın kahramanı Aziz Azmet şöyle anlatıyor :” Konser son derece tempolu şekilde devam ediyordu.Bir andan sonra kondisyonum yavaş yavaş düşmeye başladı. Sonlara doğru iyice tükenmeye başlamıştım. Bir ara bayılma hissi geldi. Ya çok fazla direnip ayakta kalacaktım ya da kendimi bırakıp bayılacaktım. Ben sahnenin ortasında kendimi bırakıverdim.”
Moğollar’ın ilk besteleri ingilizceydi. Hayalleri yurt dışında şarkı söyleyip , para kazanmaktı.Bu arada Hasan sel ayrılmış yerine Taner Öngür gelmişti. Bir turne bu hayallerini tam olarak değiştirmesede , müzik hayatlarına yeni bir yön verir. Basçı Taner Öngür bu değişimi şöyle anlatıyor:”Biz gittiğimiz her yerde kendi çapımızda bir folklör araştırması yapardık.Gittiğimiz yerlerin valilerine , kaymakamlarına danışıp , o yörenin folklörü hakkında bilgi alırdık.” İki ay kadar süren bu turne , pek çok Anadolu kenti için ilktir. Kasabaya giren uzun saçlı gençler ve otantik kıyafetleri dikkat çeker hep. Çoğu zaman bu kentlerden mutlu bir şekilde ayrıldılar. Ama pek çok zaman da uzun saçları başlarına dert oldu. Bu yüzden sık sık turist taklidi yaptılar. Turnedeyken seçtikleri bu yola da bir isim vermişlerdi. ANADOLU ROCK. Cahit Berkay müzik hayatlarındaki bu dönüm noktasını şöyle anlatıyor :” Yabancı müziğin kopyasıyla bu piyasaya girseydik , kapılardık çok beklerdik. Ancak kendi müzikal kişiliğimizi oluşturarak başarılı olacağımızı düşünüyorduk.” Ama bu yeni akım grup içinde çatlaklara yol açtı. Baştan bu işe karşı olan solist Aziz Azmet grupla yollarını ayırdı. Solistsiz kalan grup paris’e gider ve o sıralarda orada olan Barış Manço’yla birleşerek Mancho-Mongol olarak devam ederler. Fakat bu beraberlik fazla uzun sürmez.Bu sırada Fransa’da Akademi ödülünü aldılar.
70′li yılların ortaları ; Türkiye müzikte de bir yol ayrımına girer. Bir kesim Barış Manço’yu göklere çıkartırken , diğer bir kesim Cema Karaca konserlerinde boy gösterir. Bu arada Moğollar Cem Karaca’yla çalışmaya karar verir. Fakat bir müddet sonra müzikleri iyice politize olmaya başladı. Yaptıkları her parça , söyledikleri her söz slogan olarak , miting alanlarında tekrarlanıyordu. Bundan rahatsız olan Moğollar ilk önce Cem Karaca’dan ayrıldılar. Daha sonrada grubu tamamen dağıttılar. Herkes kendi yoluna gitmişti. Aziz zaten çoktan yolunu seçmişti o artık bir iş adamıydı. Engin şansını Paris’te aradı. Köftecilikten , taksiciliğe kadar birçok işte çalıştı. Taner çeşitli orkestralarda çalışmaya devam etti. Bir ara ortadan kaybolur hatta öldüğü bile söylenir. Cahit ise Yeşilçam’ın can simidi olur. 200′e aşkın filmin müziğini yapar.
Yıllar sonra Leman Dergisinden bir çizer Kaan Ertem Moğollar birleşsin diye bir kampanya başlatır. Ve beklemediği bir ilgiyle karşılaşır. Bu beklenmedik ilgiyi Moğollar grubunun elemanlarına iletir. Bunun üzerine 1993 yılında Moğollar tekrar bir araya gelir. Cahit , Taner , Engin ve bir dördüncü. İşin bu kısmı zordur.Ne Hasan Sel’den , ne Aziz Azmet’ten ne de Murat Ses’ten ses çıkmaz. Yeni bir Moğol kendiliğinden doğar. Serhat Ersöz. Artık yeni Moğollar kurulmuştur. Tarz ve tavırda bellidir. Sözlü ve enstrumantal çalışmalarda Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunlar ele alınacaktır.
Yorumlar
Lütfen SeviyeLi YorumLar Yazınız.!