İkisini Sevişirken Yakaladım

Isparta ‘da, tecavüz ettiği iddia edilen N.Y. tarafından öldürülüp başı kesilen adamın eşi K.G., “3 yıldan bu yana ilişkileri vardı. İkisini sevişirken bile yakaladım” iddiasında bulundu.

Isparta’da, kellesini kopardığı adamdan hamile kalan N.Y., “Ölsem de bu çocuğu doğurmayacağım” diyerek akıllara kazınmıştı. Mahkeme ise gebeliğinin 6. ayında olan Y.’nin karnındaki çocuğunun alınamayacağına karar vermişti. Şu anda gebeliğinin 7. ayında olan Y.’nin yaşadıklarının ardından ise Yalvaç Belediye Başkanı Tekin Bayram, N.Y.’nin tüm topluma iyi bir ders verdiğini belirtip, cezaevinde ve sonrasında kendisine destek vereceklerini söyleyerek herkesi şaşırtmıştı.

Sadece Isparta’nın değil, tüm Türkiye’nin dilinde olan cinayet sanığı N.Y.’nin Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildiği belirtilmişti. Ancak bu bilgi bu kez Y’nin avukatı tarafından yalanlandı. Kendisine de daha önce müvekkilinin Manisa’ya sevk ediliğini söyleyen Avukat Halil Tütüncü, müvekkilinin İstanbul Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklalıkları Hastanesi’ne sevk edilmiş olabileceğini, kendisinden haber alamadığını kaydetti.

ÖLEN ADAMIN EŞİ ANLATTI

N.G’nin eşi, eşinin 3 yıldan bu yana N.Y. ile ilişki yaşadığını iddia ederek, kendisinin bu ilişkiye karşı çıktığını ve eşinden bu nedenle sık sık şiddet gördüğünü söyledi. “İkisini sevişirken gördüm” de diyen acılı eş şunları söyledi,

“Üç yıl önce ilişkileri başladı. Yaz mevsiminde Ankara Polatlı’da pancar toplamaya gitmiştik. N. de ordaydı. O zaman benim bazı yakınlarım beni uyardı. N. ile N.’i yan yana görmüşler. O zaman akrabalarımın dediklerine inanmak istemedim. Eşime çok güveniyordum, zaten o da yalanladı. Ankara Polatlı’da 2 ay kaldık. Sonra köye döndük, 1 ay geçti. Ben eşime tekrar ‘Dedikodular başladı. Bu ilişki doğru mu?’ diye sordum. Bana N. ile sadece sohbet ediyoruz’ dedi.

‘YEĞENİMİN KARISIYDI’

Daha sonra sağdan soldan cinsel ilişkide bile bulunduklarını duydum. Bunu sorduğumda da defalarca kavga ettik, şiddete maruz kaldım. Aradan 4 ay geçti. Antalya Yanköy’e gittik pamuk toplamaya. Sabah 04.00′te dışarı çıktım, ikisini duvara dayanmış, soyunmuş sevişirken gördüm. O anda bayıldım, bağırdım ve daha sonra bayılmışım. Eşim ayılttı. Kendime geldiğimde ‘Ağabeyime söyleyeceğim’ dedim. N. beni tehdit etti, dövmeye başladı. Antalya’da ertesi gün N.’yi tarlada gördüm. Beraber konuştuk, yaptığının yanlış olduğunu söyledim. ‘Her iki taraftan biri ölebilir, ondan sana koca olmaz, bu yasak ilişki’ dedim. N. benim yeğenimin karısıydı. Bu ilişki hep böyle devam etti. Eşime ‘Bana bir kurşun sık, dayanamıyorum’ dedim.”

K.G., N.Y.’nin taşıdığı çocuğa kendisinin bakacağını da söyleyerek, “O çocuk benim eşimdense ben bakarım. Ama önce DNA testi ile eşimden ait olduğu ortaya çıksın. ” diyerek şöyle devam etti: “N.’nin kocası İ. zaman zaman iş için dışarı gidiyordu. Bunu duysaydı ya eşini öldürürdü, ya da eşim onu öldürürdü. Kocam bana geçen yıl söz bile verdi. Ama olmadı. Nisan ayında yanıma geldi. Bana bir “çocuğum daha olsa onu kabul eder misin?” diye sordu.

Ben de ona ‘Bizim 2 çocuğumuz var, başka çocuk istemiyorum’ dedim. O da ‘Sen değil zaten N. işi devam ediyor’ dedi. Bunu annem de duydu. Ben ağlamaya başladım, o da sinirlendi, ‘Sen de o da, N. de karımsın’ dedi. N. sürekli çağrı atardı eşimin telefonuna. Biz N.’nin hamile olduğunu biliyorduk.

Çünkü 1 ay evini bıraktı, annesinin evinde yaşadı. İsteseydi kürtaj olurdu. Bize göre N.’in ailesi bu ilişkiyi öğrendi ve eşime tezgah kurdular. N. eşimi yalnız öldürmüş olamaz. N. eşimi çağırıyor, “gel” diyor. Demek ki onlar tuzak kurmuş. Hem kızlarını hem de kocamı cezalandırdılar. Ben bunları savcıya anlattım, başka da bir şey söyleyemem. Ayrıca N.nin çocuğunu kabul ederim, bakarım. Yeter ki kocamdan olduğu anlaşılsın. Seve seve o çocuğa bakarım. O çocuk benim canım. Öldürdüler bari kafasını kesmeselerdi, kocamın yüzünü bile öldüğünde göremedim.”

FOTOĞRAFLAR MAHKEMEDE

“N. ile N.’nin eşi K. akraba oluyor. Her ikisinin de çocukları var. Ama buna rağmen ikisi aşk yaşadılar. Buna kimse karşı koyamadı. N. aile baskısından dolayı kocamı öldürdü. Kocam da biliyordu bir gün öldürüleceğini. N. olaydan sonra N. ile N.’nin yatakta öpüştükleri, arabada yan yana olduğu resimleri de bizimle paylaştı. Biz de bu fotoğrafları delil olarak sunduk. İkisinin yaptıkları telefon görüşmelerinin dökümlerini istedik. Bu olayın seyrinde Münevver Karabalut cinayetinde olduğu gibi çok önemli gelişmeler olacak. Yeğenimin başına gelen bir namus cinayeti değildir.”

BİR AY ÖNCE İTİRAF ETMİŞ

Diğer yandan köy kahvehanesinde konuştuğumuz bazı köylüler, öldürülen N.G.’nin bir ay önce kahvehanedeki bazı arkadaşlarına, “Ben bir hata yaptım, ne yapabilirim” diye sözler söylediğini ve tecavüz olayını anlattığını iddia ettiler. Köyde görüştüğümüz N.Y.’nin babası Z.Y. ise şunları söyledi: “Ben kızımın her zaman arkasındayım. Bir hata yapmış da olsa onun arkasındayız ailesi olarak. Avukatımızın talimatı gereği hiçbir beyanat vermeyeceğiz.”

‘İLİŞKİLERİNİ HERKES BİLİYORDU’

N.G.’nin dayısı R.Ö. ise şunları söyledi: “Biz yeğenimizin yaptığı yanlışı hiçbir şekilde onaylamıyoruz. Ama olayın tecavüz gibi gösterilmesine de karşıyız.

Çünkü bizim de bildiklerimiz, elimizde olayın yönünü değiştirecek ipuçlarımız var. Onların ilişkisi yıllar önce başladı. Bu ilişkiyi N.’nin eşi K. da biliyordu, N.Y.’nin ailesi de, bilmeyen yoktu. N.’nin babası, eşi bu ilişkiyi öğrendiğinde hem kızlarına hem de N.’ye baskı yaptılar. N.’yi köy kahvesinde köyü terk etmekle suçlamışlar, aksi takdirde kafasını kesip meydana atacaklarını söylemişler. N. buna rağmen köyden gitmeyeceğini söylemiş. Bir süre sonra eşi K. da bu ilişkiyi kabul etmek zorunda kaldı. Hatta N.’yi kuma olarak da kabul etti. Ama olmadı. N. 7 ay boyunca tecavüz edildiyse nasıl şikayetçi olmadı? N.’yi öldüren N. ancak kafasını kesen kendisi değil.”