Paylaş |
Tweet |
Kibirli olduğu her halinden belli olana ünlü dil bilgini sahile geldi.Sanddalla karşıya geçecekti.Müşteri beklemekte olan kayıkçıya seslendi.Yaklaştı ve bindi.Biraz yol
aldıktan sonra kayıkçıya ;
”Dil bilgisinden anlar mısın?!!diye sordu.
”Ben…” dedi kayıkçı”Cahil bir kayıkçıyım efendim, dilden de bilgisinden de anlamama!”
Bilgin:
”Vah vah!” dedi, ”Senin adına çook üzüldüm,ömrününün yarısı boşa geçmiş!”
Acıyarak bakıyordu ona.Biraz daha yol aldılar. Denizin tam ortasındaydılar sahil gözden yitmişti.Kayıkçı telaşlanı,sık sık göğe bakıyor toplanan kara bulutlardan kaygılanyordu
Öteki;
”Hayrola!”dedi.”Bir sorun mu var?”
Kayıkçı;
”Şimdilik yok ama sanırım olacak!”
”Nasıl yani?”diye sordu bilgin.
”Siz dua etmeye başlayın beyim”dedi kayıkçı ve dümeni daha sıkı kavradı.Çok geçmeden kara bulutlar çogaldı, göğü büsbütün kapladı. Rüzgar şidddetlendi yağmur
başladı.Fırtına büyüdükçe kayık sallanıyor,kayıkçı sandalın selametle yürümesi için çabalayıp duruyordu.
”Beyim!”diye sordu kayıkçı.”Yüzme bilir misin?”
”Hayır!” dedi bilgin.
”Az sonra…”dedi kayıkççı ”Ömrün boşa çıkabilir.”
Bilgin kekeleyerek:http://sohbetnesesi.com/hikaye/dil-bilgisi-hikayesi/ ”Ne demek istiyorsun?” diye sordu.
Kayıkçı istifini bomadan;
‘demek istediğim u ki dil bilgisiyle bu fırtınaya karşı çıkılmaz. Bu konuşlan dilin bilgisiini öğrenmektense yüreğindeki dilin bilgisiine erseydin senin için daha hayırlı olurdu.
Not: Sizinde Bu Hikayelerden Farklı Hikayeleriniz var ise aşağidaki yorum bölümünde sizlerde Yaşanmış, Gerçek veya bildiğiniz Hikayelerinizi yazarak paylaşabilirsiniz.