Paylaş |
Tweet |
Bilindiği gibi hayatımıza anlam ve renk katan şeyler düğünler, biz düğünlerle yeni bir yaşama start alır, eski yaşamımıza veda ederiz. Yeni bir düğün eski alışkanlıklara ve eski arkadaşlara bir vedadır. Çünkü evlenen insanlar gençlik veya haytalık dönemi arkadaşlarını pek arayıp sormazlar. Düğünlerle beraber hayatımızda bazı pozitif gelişmelerde görülür. Daha açık konuşmak gerekirse düğünlerin günlük öneminden bahsedelim. Bir düğün ile tüm eski tanıdıklar ahbaplar bir araya gelip oynar ve yer içerler. Her genç kız en güzel elbiselerini giyip yine her genç erkekte en güzel elbiselerini giyip düğün salona veya düğün mekanına koşturur. Bölelikle yeni beraberlikler yeni çıkma teklifleri bu bir vesile olur, Ama sizler belkide benim gibisiniz, söz gelimi ben düğünleri pek sevmem çünkü gürültülü ortamlar hoşuma gitmez, Halbuki kendi arkadaşlarımı zor ikna ederken birde eski arkadaşlarla mı uğraşayım. Bu yüzden düğünün bitmesini beklerim, gelin ve damat gittikten sonra belkide ortaya çıkarım. İşin aslı bir düğün yapmadan evlenmek çok hoşuma giderdi. Kimsenin olmadığı ve hatta nikah şahidinin bile katılmadığı http://sohbetnesesi.com/dugun-ve-olum/ bir düğün düşünüyorum. Biraz saçma olcak ama kadir inanırın bir filminde sevgilisi ile evlenen kadir inanır, denizler şahidim olsun demişti. İşte bende hiç kimsenin olmadığı dağları, taşları şahit gösterebileceğim böyle bir düğün isterim. Çok romantik bir insan olmaktan değil de, huzurlu şeyler sevdiğim içindir.
Şimdide isterseniz ölüme gelelim. Ölüm olayı yaşamamıza bir tuaflık getirir. Ölen biri bize yaşamımızın geçici olduğunu hatırlatır. Üniversitede iken bir hocamız önce dedem öldü, sonra babam öldü, dedem ölünce hiç korkmamıştım, babam ölünce ilk defa ailemizin kayıp göçtüğü fikri beynime yerleşti. O Zaman biraz hüzünlendim ama hayla ben gencim babam ve dedem zaten gençtiler diye kendimi avutuyordum. Ama abimi de trafik kazasında kaybedince artık ölümün bir tesadüf olmadığını ve her an kapıyı çalabileceğini anladım. Demek istediğim yaşamımız aslında iki kutupludur. Bir yandan düğünler yapar, diğer yandan cenazeler kaldırırız. Düğün salonlarında mutlu evlilik yapan kaç insan öldüklerinde yan yana mezarlarda yer almışlardır. Cenazelerin en kötü taraflarından biride gürültülü ağlamalar ve sızlamalardır. İnsanların yüzleri bakışları bile ölümün havasını taşır. Öleki bir yas evinde çok uzun kalmak istemeyiz.
Not: Sizlere bu gün naçizene ölüm ve yaşamın bir diğer paradoksu olan düğünü biraz kıyaslıyarak fikir vermeye çalıştık. Dileriz yararlı olmuşuzdur.