Doğa’nın zor günleri

’ 15 yıllık arkadaşı oyuncu Onur Bayraktar’ın ölümüne çok üzülen Doğa Rutkay, soluğu psikoloğunda aldı 1 hafta içerisinde 3 kez psikoloğa giden Rutkay 40 gün tedavi görecek.

“Leyla’nın Evi” isimli tiyatro oyunu çıkışında motosikletiyle kaza yaparak yaşamını yitiren oyuncu Onur Bayraktar’ın ölümü meslektaşı Doğa Rutkay’ı da derinden sarstı. Aynı zamanda okuldan arkadaşı olan Bayraktar ile 15 yıldır aralıksız görüşen Doğa Rutkay, ölüm haberiyle birlikte zor günler geçirmeye başladı. O günden sonra uyumakta zorlanan ve ağlama krizleri yaşayan genç oyuncu, çareyi Nişantaşı’ndaki psikoloğuna gitmekte buldu.

Doktorundan ‘Onur aklımdan çıkmıyor, bu yüzden uyuyamıyorum” diyerek yardım isteyen Rutkay, “İlk defa ölümle yüzleşiyorum. Bütün dengelerim değişti” diyerek üzüntüsü dile getirdi. Arkadaşı Onur’u toprağa verdikten sonra 3 kez psikoloğa giden Doğa Rutkay’ın 40 gün daha psikolojik destek alacağı öğrenildi. Doğa Rutkay bundan sonra haftada 2 kez psikoloğa gitmek zorunda kalacak.

Nedim Saban’a sert tepki! Onur Bayraktar’ın ölümünün ardından Leyla’nın Evi isimli oyunu sahneye koyan Nedim Saban’a ise tepki büyüyor. Tiyatrocu Levent Kazak, Twitter’daki sayfasında Saban için ağır bir yazı kaleme aldı. Kazak’ın yazısı özetle şöyle: “Onur Bayraktar’ı pis bir trafik kazasında kaybettik… Onur, Nedim Saban’ın sahnelediği bir oyunda oynuyordu ve o hafta oyunları vardı. Rol ve yol arkadaşlarını kaybeden oyuncular Saban’dan cenaze sonrası oynamak istemediklerini söylediler. ‘show must go on’ dedi Nedim, kontratlarını hatırlattı onlara. Ve medyaya haber verildi, Onur’un rolü, oyunun yönetmen yardımcısı tarafından, elinde oyunun sayfalarıyla icra edilecekti. sergilenen bu acıklı gösterinin bizlere yeniden tiyatronun ne kadar acılı bir iş, ne kadar saygın, ne kadar özveri isteyen bir meslek olduğunu hatırlatacaktı… Aslında Nedim Saban’ın bunu yapma sebebi, ne o gece gelen seyirciyi döndürmemek, ne de onlardan alacağı üç kuruş paradır. Bu, tiyatronun kutsallığını bahane ederek yaptığı çirkin bir pr çalışmasıdır. Şimdi onunla karşılaşacağım günü dört gözle bekliyorum. Ya Asmalı’da, ya bi açılışta yakalayacağım onu, gözlerine baka baka söylediklerimi tekrar edeceğim..”

(milliyet)